Güneş ' in silüeti yeryüzunun çehresini aydınlatalı dört saat bile olmamıştı, gecenin yorgunlugunun semeresini sarıldığım yastık ve uzandığım çarşaf fazlasıyla çekmişti.Göz kepenklerimi araladığımda güneş ışınları mesafe gözetmeksizin içime dolar gibiydi... Bir bahar sabahıydı...Her baharı sabahı olduğu gibi balkonun kapısını araladım,sandalyeme oturup o yeşil manzarayı seyredaldım.. Güneşin benden ne kadar da uzak olduğunu anımsadım... Halbuki o, o kadar mesafa gözetmeksizin gülüyordu ki bana ,tebessümü o kadar sıcaktı ki onun ılıklıgını bedenimde hissedebiliyordum.Bu ılıklık güneşin de bize uzakta olduğunu hatırlayıp ,birnevi somurtarak gözümüzden kaybolmasına kadardı...Oysa aydınlığın içime doldugu , önümdeki dağların enginliğini,kuşların cıvıltısını duyduğum an kirpiklerim tereddüt etmeden gözlerimi kapamamı emretmişti.Sonsuzluk iliklerimde dolaşıyordu, özgürdüm. Hayallere dalmıştım.Dünyadan uzaklaştıkça özgür olduğumu anladım.Güneşin tebessümüne bir an bile karşılık veremeyen insanlar ,hayallerine hudutlar koymuştu.Başkalarına ütopiksiniz diyenler ütopiktiler. Sınırların olduğu yerde özgürlük olamazdı.
Gökyüzü özgürlüktür deriz, gökyüzünde sınırlar yok,haritalar yok,pasaportlar yok! Özgürlük yeryüzüne inmek istemeyenlerin hayalidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder